Tuesday, July 31, 2012

2012 İftar Daveti (4)





Davet masalarımla yayına devam :))

Menümde:

-Börek Çorbası

-Pirinç Pilavı

-Kıbrıs Köftesi

-Şakşuka

-Zeytinyağlı Sarma

-Kuru fasulye Piyazı

-Garnitürlü Soğuk Salata

-Şeftali Kompostosu

-Baklava

Tarifler sırasıyla yayınlanacak...

Sevgiler: Aslişko:))

Sunday, July 29, 2012

Esra Moda V Güzellik




Esra Moda V Güzellik... Burası İzmir'de bir moda evi..  Hint kıyafetlerinden tutunda, boşnak stiline, Arap stiline, hicap, eldiven, gelinlik abiye, abaye, ayakkabı, ne ararsanız var :)






Üstelik bunun için İzmir'e gitmenize de gerek yok.. Bu hesaba http://www.facebook.com/esra.mumcuoztekkahraman  girip beğenmeniz yeterli...






Ben çok memnun kaldım, hem ürünlerinden hem de kendilerinden, sizlere de tavsiye ederim..

İşte bazı ürünler...


























































Çok Başarılı ;


























































Bu eldivenlerden o kadar aramıştım ki ;)





































Dedim ya yok yok :) Bak sen!!!! kınanın estetiğine :)























 Veeeee Benim sipariş ettiğim hicap (hicap deniliyor galiba) başörtüsü, farklı bir şey olsun dedim, şöyle kolay takılsın ama tarzda dursun, aykırı ve farklı olsun :) Aşağıdaki modelden aldım...





































İşte bennnn de duruşu ;)








Sevgiler ...




( : é : )






















derya baykal - boyunluk örneği







Malzemeler: Nako Vizon Tığ No: 4 Yapılışı: 70 ilmek başlanır.1 ters 1 yüz 15 cm.lastik örülüp, gevşek olarak kesilip, dikilir.4 no'lu tığ'la yün sık iğneyle örgünün alt tarafına sabitlenir.8 zincir çekilir, iki ilmek atlanıp sık iğneyle sabitlenir.Bu şekilde 20 kafes yapılır.Her sırada 1'er zincir arttırılarak 11 sıra örülüp, boyunluk bitirilir.

Bütünleme Sınavlarına Sevinen Ben:)










Herkese güzel pazarlar:) Bütünleme sınavlarının gelmesi çok iyi oldu:) sınava girmeyi unuttuğum bir dersim vardı onu verebileceğim:) bekle beni 9 Ağustos:)

London Black Cab


































Here are some images of Aoshima's 1/24 scale London Black Cab the Austin FX4.

From Wikipedia"




A hackney or hackney carriage (also called a cab, black cab, hack or London taxi) is a carriage or automobile for hire. A livery carriage superior to the hackney was called a remise.






In the United Kingdom, the name hackney carriage today refers to a taxicab licensed by the Public Carriage Office in Greater London or by the local authority (non-metropolitan district councils or unitary authorities) in other parts of Great Britain, or by the Department of the Environment in Northern Ireland.






In the United States, the police department of the city of Boston has a Hackney Carriage Unit, analogous to taxicab regulators in other cities, that issues Hackney Carriage medallions to its taxi operators.











"An Ordinance for the Regulation of Hackney-Coachmen in London and the places adjacent" was approved by Parliament in 1654, to remedy what it described as the "many Inconveniences [that] do daily arise by reason of the late increase and great irregularity of Hackney Coaches and Hackney Coachmen in London, Westminster and the places thereabouts". The first hackney-carriage licences date from 1662, and applied literally to horse-drawn carriages, later modernised as hansom cabs (1834), that operated as vehicles for hire. There was a distinction between a general hackney carriage and a hackney coach, a hireable vehicle with specifically four wheels, two horses and six seats, and driven by a Jarvey (also spelled jarvie).






In 19th century London, private carriages were commonly sold off for use as hackney carriages, often displaying painted-over traces of the previous owner's coat of arms on the doors.






The growler was a type of four-wheel, enclosed carriage drawn by two horses used as a hackney carriage, that is, as a vehicle for hire with a coachman. It is distinguished from a cab, hansom cab or cabriolet, in that those had only two wheels. It is distinguished from most coaches by being of slightly smaller size, holding nominally four passengers, and being much less ostentatious.











Historically four-door saloon cars have been highly popular as hackney carriages, but with disability regulations growing in strength and some councils offering free licensing for disabled-friendly vehicles, many operators are now opting for wheelchair-adapted taxis such as the LTI. Other models of specialist taxis include the Peugeot E7 and rivals from Fiat, Volkswagen, Metrocab and Mercedes-Benz. These vehicles normally allow six or seven passengers, although some models can accommodate eight. Some of these 'minibus' taxis include a front passenger seat next to the driver, while others reserve this space solely for luggage.






Many black cabs have a turning circle of only 25 ft (8 m). One reason for this is the configuration of the famed Savoy Hotel: The hotel entrance's small roundabout meant that vehicles needed the small turning circle in order to navigate it. That requirement became the legally required turning circles for all London cabs, while the custom of a passenger's sitting on the right, behind the driver, provided a reason for the right-hand traffic in Savoy Court, allowing hotel patrons to board and alight from the driver's side.











The FX4 is the classic Black Cab. While the majority are black, there is in fact no requirement for them, or indeed any other make of London taxi to be black. Over the years, the FX4 has been sold under a number of different makers' names.






The FX4 London taxi was the successor to the Austin FX3, which was produced between 1948 and 1958. In its day the FX3 was the most widely used taxi in London. Like the FX3, the FX4 was designed by Austin in collaboration with Mann and Overton, the London taxi dealership that commissioned it (and paid for half of its cost) and Carbodies, the coachbuilder that built the body and assembled the cab ready for sale. The design team included Albert Moore from Austin’s engineering division, Jack Hellberg from Carbodies and David Southwell of Mann and Overton. The original design was by Austin’s Eric Bailey and it was engineered for production by Carbodies' Jake Donaldson. It would be the first London taxi to go into production that had four doors.






Like the FX3, the FX4 had a separate chassis, but with independent front suspension and dual-circuit hydraulic brakes. The first FX4, registration number VLW 431, was delivered in July 1958 and went on test with York Way Motors. The official launch was later that year at the Commercial Motor Exhibition.


Thursday, July 26, 2012

GÜZELLİĞİN SIRRI MAKYAJDA

Güzelliğiniz ile nefes kesmek mi istiyorsunuz? O zaman vereceğimiz ipuçlarına çok dikkat edin.

Krem şeklindeki fondötenden yüzünüze bir parça sürüp parmak uçlarınızla yavaş yavaş yüzünüze yedirin. Fondötenin üstüne, kesinlikle pudra sürmeyin.

Göz makyajına başlamadan önce göz kapağınızın çevresine yüzünüze sürdüğünüz fondötenden bir ton açık başka fondöten sürün. Göz altına hafifçe pudra sürün.

Kaş altından kirpiğe kadar uzanan kemiğe açık renk ve ışıltılı bir sıvı göz farını parmaklarınızla yayın. Yüzünüze sürdüğünüz pudradan bu bölgeye de uygulayın. İnce bir fırçayla göz kapaklarınıza açık bej tonlarında far sürün.

Elmacık kemiklerinize gül rengi tonlarında allık sürün. Allığınızın son derece ince olmasına özen gösterin.

Kirpiklerinizi kıvırın ve yalnızca üst kirpiklerinize rimel sürün. Kirpikleri belirginleştirmek için ince bir fırçayla siyah göz farını üst göz kapağınızın uç kısmına sürün.

Dudaklarınızın etrafına doğal renkte bir dudak kalemi sürün. Dudaklarınızın renginden yalnızca bir ton koyu olması gerekiyor. Dudak içini de parlatıcı ya da açık renkte parlak bir rujla boyayın.

Tuesday, July 24, 2012

Collezione Elbise Modelleri


En yeni giyim modelleri her zaman moda dünyasının önde gelen trendlerinden olmuştur. Yepyeni tasarımlar, yepyeni kumaşlar ve yepyeni renkler. Çok daha fazlasını da bulabiliriz, özellikle yaz aylarında renklerin çılgınlığı hat safhaya çıkıyor. Bunu bazen bir avantaj bazen de dezavantaj olarak görüyoruz. En güzel elbise modelleri gerçekten de renklerle geliyor.











Sezonun en çılgın, en genç ve en dinamik elbiseleri Collezione ile geliyor. Özellikle online internet mağazasında sunduğu geniş çaplı elbise koleksiyonu ile bizleri şaşırtmaya devam ediyor Collezione. Gördüğünüz gibi oldukça renkli desenler mevcut, bunlar arasında bir karar vermek oldukça zor olsa gerek.




TREND ALARMI: TRIBAL DESENLİ MİNİ ETEKLER

Bu sezonun en gözde deseni tribal… Nedir bu “Tribal desen” diyeniniz varsa açıklayayım: Tribal desen,Afrika kabilelerinin kullandığı renk ve desenlerden ilham alınarak ortaya çıkarılan yeni bir desen ve artık çantalarda, kıyafetlerde, ayakkabılarda her yerde…

Henüz bu harika desenin ayrıcalığını yaşamış değilim ama beni çok etkilediğini söyleyebilirim ve en kısa sürede bu eteklerden almalıyımmm ;)


















































VEE BUNLARDA SİZLER İÇİN KOMBİNLEDİKLERİM...








Sunday, July 22, 2012

İftar soframızın başında birkaç dakikalık tefekkür


Dün söz verdik; Ramazan bereketine ve oruç ibadetine ilişkin birkaç ilahi müjdeyi hatırlamamız icab ediyor. 

Lakin İslam coğrafyasını, gayr-ı müslim işgalcilerle işbirliği halinde güya yeniden şekillendiren İslamcı kisveli Deccal çömezleri, yıllardan beri ne üç ayları bıraktılar, ne Ramazan, ne oruç, ne bayram… 

Ne gönül huzuru bıraktılar, ne ibadet huzuru ve zevki, ne damak tadı! 

Ne İslam bıraktılar, ne İslam coğrafyası, ne İslam medeniyeti, ne de Müslüman… İslam coğrafyasının her yanını ateşe veriyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, kalleşçe vuruyorlar. 

İşgalciler, ilk planda yapacaklarını yapıyorlar. Lakin zayiatları artınca bir adım geri çekilerek, İslamcı kılıklı satılmış yerel uşaklarını ve bölgesel maşalarını kullanıyorlar. 

Müslümanların hanelerini başlarına yıkıyorlar. Bismillah diyerek iftarını açmak üzere ağızlarına götürdükleri lokmalarını gırtlaklarını tıkıyorlar! 

Alemlere rahmet Hz. Muhammed’in (sav) “herc” olarak haber verdiği, ahir zaman fitnesi bu olsa gerek! 

İftar soframızın ve ömrümüzün bereketi için birkaç dakika tefekkür edelim lütfen… 

Bir taraftan Afganistan’da, Irak’ta, Mısır’da, Libya’da, Suriye’de “Amerika’ya uygun İslam ve Haçlı’ya uyumlu demokrasi” tesis etmek üzere, gayr-ı müslim BOP işgalcileriyle işbirliği içinde masum Müslümanlara kıyıyorlar. Diğer taraftan iktidar koltuklarına dört köşe kuruldukları Müslüman mahallelerinde güya iftar çadırları açıyorlar… Müslümanlara zokalarını yutturuyorlar! 

Allah ve Rasulü aşkına, Ehl-i Beyt aşkına artık yutmayın bu Deccal zokalarını… Ey yüce millet! 

Ey ümmet-i Muhammed, şu mübarek Ramazan hürmetine, bu İslamcı kisveli Deccallerin göz boyamak için kurdukları debdebeli sofralardan kaçın, kaçının… Bunların fitnesinden Allah’ın rızası ile kurulan iftar sofralarındaki Tevhid ve İslam kardeşliğine sığının! 

Ağzına aldığınız her lokmada, en az sizin kadar komşu ülkelerdeki Müslümanların da ağızlarına bir lokma ekmek koyma, bir bardak su içme hakkı bulunduğunu düşünerek iftarınızı açın Allah aşkına! 

“Oruç benim içindir, onun mükafatını ancak ben veririm” (Buhari, Sahih, Savm, 9; Müslim, Sahih, Sıyam 164) diye ilan ediyor Muhammed’inin lisanından Yüce Allah… 

Allah için orucunuzu tutarken, Allah için orucunuzu açarken; Allah için Müslüman kardeşinize gönül sofranızda da bir yer ayırın, onlara sevgi besleyin, onları iman sevginizle besleyin… Allah’ın haram kıldığı ve Müslüman kardeşlerinizin başlarına BOP ateşi yağdıran gayr-ı müslimlerle ve onlara maşalık yapan satılmış İslamcılarla varsa  gönül bağınız kopartın! 

Kopartın ki, Allah nazar etsin; rahmet ve bereket indirsin gönüllere ve hanelere… İlahi nazara ilişelim böylece! 

Ramazanın ilk gününe ait Nebevî müjde böyledir: “Ramazan ayının ilk gecesi, Yüce Allah kullarına nazar eder, rahmetiyle tecelli eder. Allah, nazar ettiği kimseye de ebediyyen azab etmez” (Beyhaki, Şuab’ul İman; El-Metcer’ur Rabih, c. 1, s. 187, H. No: 711). 

“Şeytanlar bağlanır, cinlerin azgınları zincire vurulur”(Buhari, Sahih, Savm, V;  Bihar’ul Envar c. 96, s.366, 342, 340). Ancak “Münafıklar, Mü’minleri gafil avlamak ve güya noksanlarını açığa çıkarmak için seferber olur, Müslümanların peşlerine düşerler” buyurur Allah Elçisi (İbn Huzeyme, Sahih, III/188; El-Metcer’ur Rabih, c. 1, s. 186, H. No: 705). Bu münafıklara gönüllerini ve paçalarını kaptıranlar, Ramazan bereketlerini yitirirler. 

“İftarda acele etmek” ve “sahura kalkmak” suretiyle oruç ibadetinde gayr-ı Müslimlere muhalefet etmek, Hz. Peygamberin bereket fermanıdır (Müslim,Sahih, Siyam: 46; Tirmizi, Sünen, Savm: 17; İbn Hibban, Sahih, H. No, 3498). 

Gayr-ı Müslümlere muhalefet etmek üzere gece sahura kalkan mü’min, gün ortasında gayr-ı müslime maşalık yaparak Müslüman kardeşine savaş naraları atamaz! 

Rasulullah’ın, sahura kalkanlara bir başka müjdesi de Allah ve meleklerinin salatıdır: 

“Sahurun tamamı, her şeyiyle berekettir. Sahuru terk etmeyiniz. Allah ve melekleri, sahura kalkanlara salat ve selem eder” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III/44). 

Allah adına gönülden sevdiği Mü’min kardeşini, iftar sofrasına konuk eden kul, günahlarından tertemiz kılınır. Hatta oruçlu olan misafir mü’minin sevabından hiçbir şey eksilmeksizin aynı karşılık iftar ettiren kişiye verilir, kendisine ateşten kurtuluş beratı takdim edilir (İbn Huzeyme, Sahih, H. No: 1887; Beyhaki, Şuab, H No: 3608; el-Metcer’ur-Rabih, c. 1, s. 188, H. No: 713). Bu lütuf, Rasulullah’ın müjdesidir! 

Bu müjde üstüne, yiyecek hiç bir şeyimiz yok ki ey Allah’ın elçisi, diyen sahabesine “Bir tane hurma, bir bardak süt yahut bir bardak su bile de olsa iftar sofranızda bir mü’mini ağırlayın” buyuruyor Kutlu Nebi (İbn Huzeyme, Sahih, H. No: 1887; el-Metcer’ur-Rabih, c. 1, s. 188, H. No: 713). 

Bu nebevi hatırlatma hepimizedir şüphesiz! 

Bir Mü’mini iftar sofrasına konuk etmenin bereketi böyle büyük bir berat ve kurtuluş ise; böylesi bir  mübarek oruç ikliminde, İslamcı kılığında Haçlının kalleşçe tezgahtarlığına soyunarak Mü’minlerin başlarına iftar sofralarını yıkmanın vebalini, varın siz hesab edin… Hiçbir izahat ve bahane bu büyük cinayetlere ortaklığı hafifletemez! Bu ahvali ve müjdeleri, iftar soframızın başında ezanı beklerken birkaç dakika tefekkür edebilirsek, gönül coğrafyamız başta olmak üzere tüm İslam coğrafyasının huzur bulmasının kapıları aralanır inşallah! 

Tekrar Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun, gönlünüz ve haneniz bereketle dolsun, geçmişlerinize rahmet olsun efendim! M.Emin Koç-Y.Mesaj

Saturday, July 21, 2012

GÜNÜN ÖNERİSİ: TEN RENGİ RUJ

Ten rengi ruj genelde yoğun göz makyajını tamamlamak için yada daha doğal bir makyaj için bronz ve toprak tonlarında allık ile birlikte kullanılır. Cilt tonunu düzeltir ve dudakların dolgun görünmesini sağlar. Ten rengi rujda cilt tonuna en uygun rengin bulunması en az kırmızı renk rujda olduğu kadar önemlidir.

Hala o mükemmel doğal rengi dudaklarınız için arıyor ve bulamıyorsanız ipuçlarıma bir göz atın derim ;)

AÇIK CİLT İÇİN: Dudaklarınıza biraz daha renk katmak için şampanya tonlarında pırıltılı dokunuşu olan bir ruj tercih etmelisiniz.








ORTA CİLT İÇİN: Bej rengi, uçuk pembe ve karamel tonlarını tercih etmelisiniz.












KOYU CİLT İÇİN: Çok açık veya çok koyu renklerden uzak durmalısınız bunun yerine kahverengi bazlı renkleri deneyin. Çikolata tonları sizin için en uygunu.









Friday, July 20, 2012

Rã em crochê



































Minha Cliente de São Paulo encomendou esta rã há algum tempo. Postei de uma revista como uma rã musical, porque deveria ter dentro da barriga uma caixinha de música. Como não encontrei a caixinha de música, fui deixando prá depois. A receita da revista também era muito difícil de entender, com abreviaturas de pontos que não existem e medidas que não fechavam. Resolvi então fazer no olhômetro e eis o resultado! A minha mãe resolveu colocar um piercing de pimentas no umbigo dela para afastar o mau olhado, que acharam? Eu gostei, espero que ela também goste.









Porque o Senhor é o meu bem maior, 






Faz um milagre em mim. (Kelly Danese/Joselito)



Um final de quarta e uma quinta-feira iluminados!